Fiber Optik ile İlgili İlginç Bilgiler
Şimdi de fiber optikler ile ilgili bazı ilginç bilgiler paylaşalım..
Fiber optikler 1950’li yıllarda hayatımıza girmiş gibi görünse de fiber optik teknolojisinin gelişimi 20.yüzyılın çok öncelerine dayanmaktadır. Roma İmparatorluğunda cam, elyaflar (fiberler) içerisine çekilmekteydi. 1790 yılında Chappe Kardeşlerin optik telgrafı icat etmesi, 1840’ta iki fizikçinin ışığın kırılabileceğini bulması ve Alexander Graham Bell’in fotofon adı verilen optik telefonu patentlemesi gibi gelişmeler fiber optiklerin altyapısını hazırlayan teknolojik adımlar olarak nitelendirilebilir.
Telekomünikasyon şirketleri, telsiz telefon ve veri sinyallerini kulelerden merkezi ağa geri taşımak için yoğun olarak fiber optik kablo teknolojisini kullanmaktadır. Fiber, mükemmel bant genişliğine ve düşük zayıflama kabiliyetine sahiptir. Aynı zamanda uzun mesafelerde rahatlıkla kullanılabilir.
Teknoloji, uzun mesafelerde dijital bilgi taşıyan ışık sinyallerini iletmek için insan saçı kadar ince optik saf camdan ince, esnek teller (veya fiberler) kullanır.
Cam lifi ile çalışmak daha fazla özen gerektirir, ancak fiber optik kablolar en sağlam kurulumlara dayanacak şekilde tasarlanmıştır. Ordu iletişimi gibi en zorlu koşullarda iletişimi sağlamak için genellikle fiber kablolar kullanılmaktadır. Ethernet kablolarına göre yaklaşık 8 kat daha fazla çekme gerilimine maruz kalacak şekilde tasarlanmaktadırlar.
2014’te, Hollanda’nın Eindhoven Teknoloji Üniversitesi ve Central Florida Üniversitesi’nden araştırmacılar, saniyede 32 terabaytlık veriyi fiber optikler üzerinden iletmeyi başardılar. Başka bir deyişle, bu hızda 0,03 milisaniyede yüksek boyutlu (HD) bir film dosyasını aktarabilirsiniz. Fiber optik kablolar çıktığından beri internet veri iletiminde gözle görünür bir hızlanma yaşanmıştır.
Bir fiber optik kablo boyunca bir ışık sinyali göndermek için harcanan enerji miktarı, elektrik sinyalleri (bakır kablolar) göndermek için gerekli olandan önemli ölçüde daha azdır. Daha az enerji, daha az karbon üretimi, daha düşük emisyon ve daha çevreci operasyon anlamına gelir.
Elektrik sinyalleri yerine ışık sinyalleri kullanıldığından bakır kabloların enerjilenmesi sırasında görülen aşırı ısınma sorununu da ortadan kaldırmıştır. Bu nedenle, fiber optik kabloların bakır kablo ile karşılaştırdığında alev alması daha az olasıdır. Isı değişikliklerinden etkilenmemesi nedeniyle neredeyse tüm hava koşullarında kullanımı uygundur.
Fiber optik teller neredeyse insan saçı kadar incedir. Bu nedenle, fiber optik teknolojisinin bakır ve benzerine göre daha hafif olduğu açıktır. Nitekim, Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), bu teknolojiyi, taşıma kapasitesini artırmak ve toplam ağırlığını en aza indirmek için uzay araçlarında kullanmaktadır. Bunun dışında, fiber teknolojisi ayrıca kuruluşların kabloları uzun mesafelerde kolayca taşıyabilmelerini sağlamıştır.
Fiberler en bol bulunan elementlerden biri olan silikondan yapıldığı için, elyafı oluşturmada hammadde sıkıntısı çekilmez. Bu element, genellikle oksijen ve diğer elementlerle birlikte, kayalarda, topraklarda, kumlarda ve killerde bulunabilir.
Siber suçluların fiber optik kablolara girmesinin zor olmasının yanı sıra, fiber optik internet aynı zamanda en gelişmiş güvenlik ve gözetim sistemlerini destekleme kapasitesine sahiptir. Her işletme organizasyonu, iş alanlarının emniyetini ve güvenliğini sağlamak ister. Fiber teknolojisinin sağladığı hızlı internet bağlantısı sayesinde, işletme sahipleri birden fazla cihazda güvenlik sistemlerinin keyfini çıkarabilir.